Hastalara kaliteli hijyen için
Hangi diş fırçasını seçmek ?
Diş fırçası küçük başlıklı olmalı – böylece dişlerinizin iç yüzeylerine, yirmi yaş dişlerinize ve arka dişlerin arka kısımlarına daha kolay ulaşabilirsiniz. Fırça kılları yumuşak, yoğun, ince ve uçları yuvarlatılmış olmalı. Böylece kıllar daha büyük yüzeye, özellikle de dişlerin aralarına ve dişle dişetinin birleşim yerlerine ulaşırlar. Yumuşak kıllar dişetine ve dişeti çekilmesiyle oluşan açık kök yüzeylerine karşı naziktir, onları aşındırmaz.
Dişlerinizi nazikçe fırçalayın. Sert fırçalamayla diş minesine zarar veremezsiniz ancak altında dentin bulunuyor ( dişin büyük bir bölümünü oluşturuyor ) ve diş fırçasının sert darbelerine dayanikli değildir. Diş eti de çok hassastır, bu nedenle yumuşak fırça kıllarıyla hafifçe masaj yapılmalıdır. Dişlerinizi fırçalarken küçük yuvarlak hareketleri kullanın. Her hareketinizle fırça kıllarının diş etinin altına girmesine dikkat edin ve diş boyunun üzerindeki plakları uzaklaştırdığınızdan emin olun. Bu şekilde tüm diş yüzeylerine, özellikle şimdiye kadar ihmal ettiğiniz yüzeyler ulastiğiniza emin olun.
Bastırarak fırçalama ve çok fazla macun köpüğü ile tazelik ve titizlik izlenimi yaratılabilir, ancak doğru şekildeki fırçalamadan uzaktır. Diş macunun doğru fırçalamadaki rölü çok küçüktür. İyi bir mekanik temizlemeyle dişler sağlıklı olurlar, diş macunu çoğunlukla ferahlık hissi nedeniyle kullanılır. Beyazlatıcı diş macunları kullanımından kaçının – aşındırıcıdırlar ( çok fazla diş minesini çizerler ), minimum etki görülür. Sıkça diş hassasiyeti yaratırlar.
Diş fırçası üzerine bezelye tanesi kadar macun koyun. Bu miktar yeterlidir, daha az köpük nereleri temizlediğinize daha iyi görmenizi sağlayacaktır.
Dişeti sorunları yaşayan hastalara
Dişeti hastalığı ( periodontal hastalıklar ) erişkinlerde en sık görülen diş kaybı nedenlerindendir.
Periodontitis, dişetinin kronik enfeksiyöz enflamatuar bir hastalığıdır, yani dişi kemiğe bağlayan dokularının hastalığıdır. Yetişkinlerde diş kaybının % 70`ini olusturur ve her dört hastadan üçünde görülür.
Periodontitis’in sebebi nedir ?
Sürekli dişlerde oluşan, yapışkan, renksiz bir film tabakası şeklindeki bakteriyel plak periodontal hastalıkların en önemli nedenlerindendir. Günlük düzenli fırçalamayla uzaklaştırılamazsa diş taşı veya tartar olarak bilinen, düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür. Plaktaki bakteriler tarafından üretilip salınan toksinler ( zehirler ) dişetinde irritasyona neden olurlar. Bu toksinler nedeniyle dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır. Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine, kemiğe kadar ilerler ve dişi destekleyen alveolar kemiğinde de yıkım başlar. Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimlere kadar gidebilir.
Periodontal hastalıklara neden olan başka faktörler var mı ?
Evet. Genetiğin yanısıra hayat tarzı da önemlidir. Günümüzün stresli ortamın yanında kötü beslenme imunolöjik sistemini zayıflatır. Sigara ve tütün ürünlerini tüketenler dişeti irritasyonlarına daha fazla maruz kalırlar. Diyabetes’i ( şeker hastalığı ) kontrol altında olmayan hastalarda daha sık dişeti hastalıklarına yakalnırlar ve tedavileri güclükle olur.
Periodontal hastaıik belirtileri nelerdir ?
Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri
Kırmızı, şiş ve hassas dişetleri
Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri
Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı
Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması)
Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi
Sürekli kötü ağız kokusu.
Periodontal hastalıkların tedavisi nasıl olmalı ?
Erken evrelerde tedavinin çoğu supragingival diş taşların (dişeti sınırının üzerinde bulunan diş taşları) yada subgingival diş taşların (dişeti sınırının altında bulunan diş taşları) uzaklaştırılmasından, diş yüzeylerinin ve kök yüzeylerini parlatılmasından oluşur. Temizleme etkisini arttırmak için çeşitli oral antiseptikler kullanılabilir. İleri aşamalarda, periodontal hastalığın ilerlemiş olduğu durumlarda, kalan dişleri kurtarmak için daha agresif yöntemler içeren cerrahi işlemler yapılmalıdır. Bu gibi durumlarda hasta periodontal hastalıklar uzmanına (periodontist) yönlendirilmelidir.
Periodontal hastaıik nasıl önlenebilir ?
Günlük düzenli fırçalamayla plakların uzaklaştırılması, diş ipinin kullanılmasıyla ve düzenli olarak diş kliniğinde diş taşların temizlenmesiyle engellenebilir.
Diş taşların temizliği ne kadar önemlidir ?
Hastalar en azından her 3 – 4 ay aralarıyla kontröl, diş taşi temizliği ve polisaj / parlatma için diş hekimini ziyaret etmelidir. Ayrıca günde en az iki defa dişlerini fırçalamalı, diş ipi kullanmalı ve dilini fırçalamalıdır.
Hareketli proteze sahip hastalara
Sabit ve/vaya hareketli proteze sahip hastalarda çoğu zaman ağız içi hareketli ve sabit mukozalarda çeşitli irritasyonlara maruz kalırlar, bunlar proteze bağlı stomatopatilere neden olur. Bu gibi durumlara diş hekimini ziyaret etmeli ve gerekli tavsiyeler alınmalıdır. Hekimin de tavsiyesiyle belli bir süre protez çıkarılmalı ve ağız kabartma tozu ve adaçayından oluşan hafif bir solüsyon ile çalkalamalıdır.
Çocuklar için
Aileler genelde diş hekimine ilk ziyaretin ne zaman olması gerektiğini merak ederler. İlk ziyaret bir – bir buçuk yaşlarda olamalı ki çocuklar diş hekimi muayenehanesine ve de diş hekimine ve ortama alışması için. Diş oluşumu ve gelişimi çocuk daha anne karnındayken başladığı için, anne ve ailelerin ağız hijyeni konusundaki bilgileri, farkındalıkları ve alışkanlıkarı aktaran ilk kişilerdir. Bazı aileler, gereken hijyen kurallarına uymadan, çocuklara aşırı miktarda şeker ve tatlı yiyecek ve içecek tüketimini izin verdikleri için süt dişlerine istemeden zarar veriyorlar.Bu nedenle çocukların çikolata yemenin, meyve suları içmenin vaya diğer şeker ürünlerini yemenin yasak değil, sadece yemekten sonra dişlerini iyice fırçalamaları gerekir. Önemli olan çocuklarda diş sürmesiyle dişlerin temizlenmeye başlanması, bu da başta steril bir gazlı bez ile, daha sonra çocuk yaşına uygun seçilen bebek fırçası ve macunuyla olmalı, macunun da bir bezelye tanesi kadar boyutunda olmalıdır. Bu aşamada aileler en önemli röle sahiptirler, çünkü çocukların beş yaşa kadar anne baba dişlerini fırçalamalı, dokuz yaşa kadar fırçalamayi kontrol etmeli, dokuzdan sonra çocukların kendi dişlerini yıkamaya hazır olduklarını kabul edilir. Çürüğün gelişimini önlemek ve çürük lezyonların erken safada saptanması için çocuklar her üc ayda bir diş hekimini ziyaret etmelidir ve bu seanslarda dişlere fluorizasyon yapılmalı ki önleyici etki yaratılsın. Ailelerin en büyük hattası süt dişlerini önemli olarak görmemeleri, yani bu dişler nasıl olsa kalıcı dişlerle değişecek diye. Böylece dişlerin çürümüş olmasına önem vermedikleri gibi, bu durum sonra daha büyük komlikasyonlara neden olur. Ağrılar maydana gelir ve iyice çürümüş dişlerin etrafında iltihaplar görülebilir. Bu durumda aileler diş hekiminden yardım bekliyorlar ve çocuğun diş hekimiyle ilk tanışması her ikisi için hoş olmayan ve traumatik bir hal alır. Bu gibi durumların yaşanmamasi için diş hekimiyle ilk tanişma daha erken olmalidir.
Hamileler için
Çocuklarda süt dişlerin gelişimi daha anne karnındayken başlar, bu nedenle anne eğitimi çok önemlidir. Öncelikle anneler hamilelik sırasında kendi diş bakımı ve ağız hijyeni hakkında bilgilendirilmelidir. Kendi diş bakımı dışında babeğinin de bakımına dikkat etmelidir. Hamilelik sırasnda, 6.’ncı haftadan itibaren tüm süt dişlerinin oluşumu başlar. Dişlerin tamamen ve doğru bir şekilde gelişmeleri için annenin dengeli beslenmesi gerekir, vitamin ve minelallerden zenginleştirilmiş öğünleri olmalı. En önemlilerin arasında süt ve süt ürünleri gelir, çünkü kalsiyum kemik sistemin ve diş gelişimi için gereklidir.
Hamilelik sırasınada, hormonal değişiklikler nedeniyle gingival ( dişeti ) kanaması olabilir ve bu endişe yaratır. Ancak, endişeye gerek yoktur, çünkü bu gibi durumlar tamamen normaldir. Bu durumda yumuşak ( SOFT ) kıllı fırçalar kullanmalı ve yavaşça, yuvarlar hareketlerle, masaj yaparcasına diş ve dişetlerin üzerinden geçmelidir. Ayrıca ağız, mükemmel ve hafif bir bitkisel dezenfektan olan adaçayı ile çalkalanabilir.
Özellikle ilk trimestırda ve sonrasında mide bulantısı ve kusması olan hamilelere dikkat çekmemiz gerekir. Bu durumda dişlerdeki mineler, mideden gelen asitlere aktif bir şekilde maruz kaldıkları için ilk bir saat boyunca dişlerin FIRÇALANMAMASI gerekir, sadece bir kaç defa suyla çalkalamalıdır. Bir saat sonra ancak dişler yumuşak kıllı fırçayla ve yüksek dozda fluor içeren macunuyla fırçalanabilir.
Hamilelik sırasında, anne adayları düzenli muayenelere gelmeli ve gerekirse diş tedavilerini yaptırmalıdır. İyonize ışınların bebekler üzerindeki zararlı etkilerin olduğu kanıtlandığı için hamilelerde bir tek RVG filimler kontrendikedir. Hamilelik boyunca diş hekimi ziyaretinden kaçınmak tamamen yalnıştır !!! Ayrıca hamileliğin 16.’ncı haftasından itibaren, gebeliğini takip eden kadın doğum uzmanından da onayını alarak, fluor ( NaF – 1 mg ) kullanımı tavsiye edilir.